1. Psikolojide Bastırma (Represyon) Mekanizması- Zihnin Gizli Kalkanı
- Sefa ÖZNE
- 20 Tem 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Haz
Bastırma (Represyon) Nedir?
Günlük sohbetlerden romanlara, filmlerden psikolojik analizlere kadar birçok alanda karşımıza çıkan bastırma (represyon), savunma mekanizmalarının temel direğidir. "Baskı", "unutma" veya "geri gönderme" gibi farklı kavramlarla da ifade edilen bastırma, kişinin kabul edilemez duygu ve düşüncelerini bilinçdışı alana itmesi olarak tanımlanır.

Freud ve Bastırma Mekanizmasının Keşfi
Sigmund Freud, "serbest çağrışım" tekniğini kullanırken bastırmanın etkisini ilk fark eden kişidir. Danışanlar başlangıçta akıllarına gelenleri rahatça paylaşırken, bastırılmış anılar ve düşünceler yüzeye çıkmaya başladığında bir direnç geliştiğini gözlemlemiştir. Konudan sapmalar, sessizlikler, öfke tepkileri gibi işaretler, bastırılmış içeriklerin ortaya çıkmasına karşı zihinsel savunmaları net bir şekilde gösterir.
Freud'a göre, bazı düşünceler güçlü bir içsel dirençle bastırılarak bilinçdışına itilir. Bu bastırma, kişinin geçmiş deneyimlerinden gelen ve kabul etmesi zor olan duyguları uzak tutmak için geliştirdiği bir mekanizmadır.
Bastırmanın İşleyişi ve Koruyucu Rolü
Bastırma, bireyin ruhsal bütünlüğünü korumak için geliştirdiği bir savunmadır. Nasıl ki beden zararlı maddeleri dışarı atma mekanizmasına sahipse, zihin de rahatsız edici içerikleri bastırarak ruhsal dengeyi sürdürmeye çalışır.
Bu mekanizma genellikle irade dışıdır. Örneğin, bir kişinin başkaları tarafından fark edilen kin duygularını kendisinin fark etmemesi, bu duyguların bastırıldığını açıkça gösterir.
Tarihte Bastırma Kavramı
Freud'dan çok önce bile bastırma benzeri süreçlerin farkında olan hekimler vardı. Örneğin, Hipokrat, melankolik Kral Perdikas'ın bilinçdışı çatışmalarını rüyalar yoluyla analiz ederek tedavi etmiştir. İbn Sina ise bastırmayı delilikle ilişkilendirmiştir. Nietzsche ise bastırmanın hafıza üzerindeki etkisini felsefi düzlemde vurgulamıştır.

Bastırmanın Koruyucu ve Uyum Sağlayıcı Yönleri
Çocuklukta başlayan bastırmalar, insanın toplumsal yaşama uyum sağlamasında önemli bir rol oynar. Bu bastırmalar, bireyin dürtülerini kontrol etmesine ve medenileşmesine katkıda bulunur. Günlük hayatta yaşanan hayal kırıklıkları ve duygusal sarsıntılar karşısında kişi kendini korumak için bastırmayı kullanabilir.
Bireyin toplumla uyumlu ilişkiler kurabilmesi, etik ve ahlaki sınırları koruyabilmesi için bastırma işlevseldir. Örneğin, bir birey karşılıksız aşkını bastırarak yaşamını sürdürebilir ya da sosyal normlara uygun davranışlar sergileyebilir.
Olumsuz ve Zarar Verici Bastırmalar
Bastırma her zaman sağlıklı sonuçlar doğurmaz. Bilinçdışına itilmiş içerikler zamanla nevroz, sapkınlık, psikoz ya da suça eğilim gibi patolojik durumlara yol açabilir.
Özellikle cinsel içerikli bastırmalar, bastırılan arzuların gücüne ve çatışmanın şiddetine göre bireyde yoğun içsel sıkıntılar yaratabilir. Bastırılan içerikler çözülmeden, çeşitli davranış bozuklukları veya duygusal patlamalarla kendini dışa vurabilir.

Sonuç: Bastırmanın İkili Rolü
Bastırma mekanizması, bireyin zihinsel sağlığını korumak adına geliştirdiği doğal ve otomatik bir savunmadır. Ancak bu mekanizmanın yoğun ve sürekli çalışması, ruhsal dengeyi bozan çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Psikoterapi süreci, bastırılmış içeriklerin fark edilmesi ve işlenmesine alan açarak bireyin içsel bütünlüğünü yeniden kurmasına yardımcı olabilir.
💭Terapi Desteği Almak İster misiniz?
Bu yazıda ele alınan konular size tanıdık geliyorsa veya benzer duygularla baş etmeye çalışıyorsanız, terapi süreci hakkında bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz.
📲 Sayfanın sağ alt köşesinde bulunan WhatsApp butonunu kullanarak doğrudan mesaj gönderebilirsiniz.
Yorumlar